Korozyon önleyici kaplama tedarikçisi olarak uzun süredir sektörün içinde yer alıyorum. Korozyon önleyici kaplamalar malzeme dünyasındaki süper kahramanlar gibidir; her türlü yapıyı korozyonun amansız saldırısından korur. Ama her süper kahraman gibi onların da kriptonitleri var. Korozyon önleyici kaplamanın herhangi bir dezavantajı olup olmadığına bakalım.
1. Maliyet Konuları
Korozyon önleyici kaplamaların en belirgin dezavantajlarından biri maliyettir. Yüksek kaliteli korozyon önleyici kaplamalar ucuza gelmez. Kaplama malzemesinin maliyeti, özellikle büyük ölçekli projeler için önemli bir yatırım olabilir. Örneğin, kilometrelerce uzanan bir petrol boru hattının tamamını kaplamak istiyorsanız, ihtiyaç duyulan kaplama miktarı çok büyük olur ve fatura da öyle.
Başvuru süreciyle ilgili maliyetler de vardır. Kaplamanın düzgün bir şekilde yapışmasını ve etkili koruma sağlamasını sağlamak için genellikle profesyonel uygulama gerekir. Bu, eğitimli işçilerin işe alınması anlamına geliyor ve bu da işgücü maliyetini artırıyor. Ayrıca püskürtme tabancaları, fırçalar ve diğer aletler gibi uygulama için gerekli ekipmanı da unutmayalım. Tüm bu masraflar hızla birikerek korozyon önleyici kaplamayı bazı işletmeler veya bütçeleri kısıtlı projeler için pahalı bir seçenek haline getirebilir.
2. Çevresel Etki
Korozyon önleyici kaplamaların bir diğer dezavantajı ise çevreye olan potansiyel etkileridir. Geleneksel korozyon önleyici kaplamaların çoğu zararlı kimyasallar içerir. Örneğin bazı kaplamalar formülasyonlarında kurşun ve krom gibi ağır metaller kullanır. Bu metallerin toksik olduğu biliniyor ve toprağa ya da suya sızmaları durumunda çevre ve sağlık açısından ciddi sonuçlara yol açabiliyor.
Uygulama süreci sırasında uçucu organik bileşikler (VOC'ler) sıklıkla atmosfere salınır. VOC'ler hava kirliliğine katkıda bulunur ve solunum sorunları, baş ağrıları ve göz tahrişi gibi çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Bertaraf aşamasında dahi kaplamanın uygun şekilde yönetilmemesi durumunda çevre açısından riskler oluşabilir.
Ancak sektörün daha çevre dostu kaplamalar geliştirmek için çaba sarf ettiğini de belirtmekte fayda var. Örneğin,FBE Özel KaplamaBazı geleneksel seçeneklerle karşılaştırıldığında daha çevre dostu olacak ve çevresel ayak izini azaltacak şekilde tasarlanmıştır.
3. Uygulama Zorlukları
Korozyon önleyici kaplamaların uygulanması sanıldığı kadar basit değildir. Sürecin başarılı olması için belirli koşullar gerekir. Kaplama yapılacak yüzeyin titizlikle hazırlanması gerekmektedir. Bu genellikle kir, yağ, pas ve diğer kirletici maddeleri gidermek için yüzeyin temizlenmesini içerir. Yüzey hazırlığındaki herhangi bir kusur, kaplamanın zayıf yapışmasına neden olabilir ve bu da kaplamanın korozyonu önleme etkinliğini azaltır.
Hava koşulları da önemli bir rol oynamaktadır. Aşırı sıcaklıklar, yüksek nem veya kuvvetli rüzgarlar, kaplamanın uygulanmasını ve kuruma sürecini etkileyebilir. Örneğin, eğer hava çok soğuksa, kaplama düzgün şekilde kuruyamayabilir ve eğer çok nemliyse, nem kaplamanın altında sıkışıp kabarcıklara veya başka kusurlara neden olabilir.
Üstelik bazı ulaşılması zor alanlarda kaplamayı eşit şekilde uygulamak gerçekten zor olabilir. Bu özellikle birçok köşesi ve yarığı olan makineler gibi karmaşık yapılar için geçerlidir. Bu gibi durumlarda, yüzeyin her parçasının yeterince kaplandığından emin olmak zor olabilir, bu da korozyonun başlaması için potansiyel zayıf noktalar bırakır.
4. Bakım ve Dayanıklılık
Korozyon önleyici kaplamalar uzun süre dayanacak şekilde tasarlanmış olsa da, dayanıklı değildirler. Zamanla kaplama, aşınma, hava koşulları ve kimyasal maddelere maruz kalma gibi çeşitli faktörlerden dolayı aşınabilir. Kaplama bozulmaya başladığında, alttaki malzemeyi korozyondan koruma konusunda daha az etkili hale gelir.
Daha sonra kaplamanın ömrünü uzatmak için bakım yapılması gerekir. Bu, herhangi bir aşınma belirtisini tespit etmek için düzenli incelemeleri ve gerektiğinde rötuş kaplamalarının uygulanmasını içerebilir. Ancak bakım aynı zamanda korozyon önleyici kaplamaların kullanılmasıyla ilgili genel maliyet ve çabayı da artırır.
Bazı durumlarda kaplamanın dayanıklılığı beklenen standartları karşılamayabilir. Örneğin, deniz ortamları veya yüksek düzeyde kimyasal kirliliğin olduğu endüstriyel alanlar gibi son derece aşındırıcı ortamlarda, kaplama beklenenden daha hızlı bozulabilir. Bu, yapının daha sık yeniden kaplanması gerekebileceği anlamına gelir ve bu da uzun vadeli maliyeti daha da artırır.
5. Uyumluluk Sorunları
Korozyon önleyici kaplamaların uygulandığı yüzeyle uyumlu olması gerekir. Uyumluluk sorunu varsa kaplama düzgün şekilde yapışmayabilir veya alt tabakayla olumsuz reaksiyona girebilir. Örneğin, çelik için tasarlanmış bir kaplamanın alüminyuma uygulanması yapışma sorunlarına veya korozyonu hızlandırabilecek kimyasal reaksiyonlara neden olabilir.
Ayrıca katmanlı bir sistemde birden fazla kaplama kullanılıyorsa bunların birbiriyle uyumlu olması gerekir. Uyumsuz kaplamaların karıştırılması, katmanların ayrılmasına, çatlamaya veya diğer kaplama arızalarına yol açabilir. Bu, uyumluluğun sağlanması için kaplamaları uygulamadan önce dikkatli bir değerlendirme ve test yapılmasını gerektirir; bu da kaplama işlemine başka bir karmaşıklık katmanı ekler.
Şimdi, bu dezavantajlara rağmen, korozyon önleyici kaplamalar, yapıların korozyondan korunmasında hâlâ önemli bir parçadır. Şu tarihte:belirli ürün bağlantılarıve sunduğumuz diğer seçeneklerle birlikte, kaplamalarımızın kalitesini ve performansını artırmak, çevresel etkiyi azaltmak ve onları daha uygun maliyetli hale getirmek için sürekli çalışıyoruz.
Korozyon önleyici kaplamalar pazarındaysanız bu dezavantajların sizi korkutmasına izin vermeyin. Özel ihtiyaçlarınız için en iyi çözümü bulmanıza yardımcı olmak için buradayız. İster küçük bir proje ister büyük ölçekli bir endüstriyel uygulama olsun, size doğru uygulamayı sağlayacak doğru kaplamayı ve uzmanlığı sağlayabiliriz. Dolayısıyla, projenizi tartışmak ve korozyon önleyici kaplamalarımızın işinize nasıl yarayacağını görmek istiyorsanız bizimle iletişime geçmekten ve satın almayla ilgili konuşmayı başlatmaktan çekinmeyin.
Referanslar
- Birbilis, N., ve ark. “Organik Kaplamalarla Korozyona Karşı Koruma Bilimi: Temellerden Nanokompozitlere.” Acta Materialia, cilt. 59, hayır. 14, 2011, s. 5288 - 5307.
- Kattan, SA ve Salman, AA "Korozyon Önleyici Kaplamalardaki Gelişmeler: Bir İnceleme." Arap Bilim ve Mühendislik Dergisi, cilt. 41, hayır. 5, 2016, s. 1993 - 2016.